Max çalar saati susturmak için o kadar hızlı vurmuştu ki, saatin ertesi sabah çalıp çalmayacağı konusunda pek emin değildi. Göz kapaklarını aralamak neredeyse imkansızdı şuan. Zorlukla aralanan göz kapaklarının arasından saat'e baktı ve o anda açılmayan gözleri yerinden çıkacakmışçasına açılıverdiler. Neredeyse geç kalıyordu.
Olabildiğince hızlı giyindi ve evden çıktı. Şanslıydı çünkü evi profesörün laboratuvar'ından pek te uzak değildi. Koşarcasına attığı adımlarla kısa sürede oraya vardı. İçeri girdi ve profesör'ün onu beklemekte olduğunu gördü. Selam verdikten sonra yanına gitti ve kararını açıklamadan önce son bir kez hiç hesaplaşmaya çekildi.
Ateş pokemonu alacağım kesin. Ancak hangisi olmalı. Her birinin ayrı ayrı özellikleri var. Birini seçmek zorundayım.
Kafasındaki bu düşüncelerin onu çözüme ulaştırmayacağını biliyordu. Pek kararlı olmasa da profesöre bakarak,
" Magby... Evet bir Magby istiyorum, profesör " dedi.